20 Temmuz 2008 Pazar

Dede Korkut Kimdir? Ve Hikayeleri

DEDE KORKUT
Dede Korkut’un gerçek ismi, hayatı, yaşadığı çağ ve coğrafyayı kesin olarak aydınlatmak eldeki kaynaklar ve rivayet ile mümkün değildir. Destanlarda çıkarılabildiği kadarıyla ise Dede Korkut’un kişiliği iki şekildedir;
1- Kutsal Kişiliği , 2- Bilge Kişiliği.
Başka kaynaklarda devlet adamı kişiliğinin de bulunduğu belirtilmektedir. Dede Korkut çok kişilikli olarak karşımıza çıkması farklı zaman, hatta farklı mekanda yaşamış benzer şahsiyetlerin destanlarda tek isim altında toplanmış olabileceğini düşündürüyor. Fakat bu kişiliklerin halkın eklentisi olma ihtimali de vardır
Destanlarda Dede Korkut keramet sahibi biridir. Doğa üstü bir manevi güce sahiptir. Destanlarda şu gibi kerametleri görülmüştür;
1- Gelecekten Haber Verme: “ Korkut Ata söyledi: Ahir zamanda hanlık tekrar Kayı’ya geçecek. Kimse ellerinden alamayacak, ahir zaman olup kıyamet kopuncaya kadar. “ (Mukaddime)
Destanda geçen örnekte de belirtildiği gibi Dede Korkut gelcekten haberler verirdi. Bu haberleri geçmişte yaşadığı denyimlere dayanarak söylerdi.
2- Halkın Onun Sözünü Tutması: “ Korkut Ata Oğuz kaminin müşgülün hallederdi. Her ne iş olsa Korkut Ata’ya danışmadan yamazlardı. Her ne ki buyursa kabül ederlerdi. Sözünü tutup tamam ederlerdi. “ (Mukaddime)
Hanlardan çobana kadar herkes onun sözüne güvenirdi, ona danışırlardı.
3- Duasının Allah Katında Kabul Olması: “… Ne derse olurdu. Gaipten haber söylerdi. Hak Taala onun gönlüne ilham ederdi. “ (Mukaddime) ,
“… Dede Korkut dedi: (Kılıç) Çalarsan elin kurusun dedi. Hak Taala’nın emri ile Deli Karçar’ın eli yukarıda asılı kaldı. Zira Dede Korkut keramet sahibi idi, dileği kabul olundu. “ (Kam Püre’nin Oğlu Bamsı Beyrek Destanı)
Birinci örnekte geçen “Ne derse olurdu.” Cümlesi hem halkın onun sözünü dinlediği hem de duasının kabul edildiği anlamındadır. İkinci örnekte de duasının kabul olduğu belirtilmiştir.
Dede Korkut’taki bu kerametlerin iki kaynaktan gelmiş olabileceği düşünülmektedir;
1- İslam Tasavvufu
2- Şamanist İnanç
Dede Korkut’un destanlarda islam tasavvufuna uymayan davranışları bu ihtimali zayıflatıyor. Mutasavvuflardaki kamil insan olma hedefi, çile çekme, dergah… gibi unsurlar Dede Korkut’ta görülmüyor. Ermişlerinkine benzeyen olağan üstü olaylar yaşaması da yazıya geçirilene kadar uğramış olduğu değişiklikler olbilir. Çünkü Türkler’in islamı henüz kabul ettiği ve değişim içerisinde olduğu 15-16. yy.larda yazıya geçirilmiştir.
Dede Korkut’un kutsal kişiliğinin şamanist yaşantıdan gelmiş olabileceğini kabul edebiliriz. Ozan oluşu şamanistlerin özelliğini hatırlatmaktadır. Ayrıca kerametlerini gizlememesi de kutsal kişiliğinin şaman inancından geldiğini güçlendirmektedir.
DEDE KORKUT’UN BİLGE KİŞİLİĞİ
Dede Korkut devlet adamlarından sıradan insanlara kadar etkili ve öğüt vericidir. Bilgeliği eğitici, öğretici ve tenkit edicidir. Onun bu kişiliği tarih ve toplum yaşantısından gelmektedir. Geçmiş alplerin başından geçen olayları anlatır ve öğüt verir.
DEDE KORKUT’UN SOYU
Dede Korkut’un soyu hakkında kesin bir bilgi elde edilememekle birlikte, mukaddimede Bayat Boyu’ndan olduğu geçiyor. Ayrıca bazı kaynaklar Kara Hoca’nın oğlu olduğunu söylemektedir.Ebulgazi de Kayı boyundan olduğunu yazmıştır. Karmış Han’ın oğlu demiştir. Bazı rivayetler İshak Peygamberin soyundan söyler. Bir başka rivayete göre de hristiyan Aziz Kirkor’dur.
DESTANLAR
Kitapta daha önce de belirtiğimz gibi on iki tane destan vardır. Bu destanların herbiri bir boy için söylenlmiştir. Bu destanlarda boyların hanlarının başından geçen olaylar, ad koyma, canavarlarla savaşma gibi bölümler yer almaktadır.
Hikayelerin dili oldukça sadedir. 15.-16. yy.’da yazıya geçirildiği halde arı bir Türkçe’ye sahiptir. Az miktarda Arapça kökenli kelimeler karıştır. Orhan Şaik Gökyay ve Muharrem Ergin’in latln harfleri ile yayınladıkları kitaplar ilköğretim öğrencilerinin anlayabileceği kadar sade ve basit cümle yapısına sahiptir. Hikayeler çoğu manzum ve ahenkli bir şekilde anlatılır. Manzumların çoğu kafiyeli olmasa da kulağa hoş gelen bir söyleyiş tarzı vardır. Kitapta yaklaşık 8.000 tane farklı sözcük ve deyim geçer. Cümleler kısa ve yalındır.


DEDE KORKUT DESTANLARININ
GENEL İÇ YAPISI
Destanlar olağan üstü olayların yoğunluğundan sıyrılmış ve günlük, sade olaylar da konu olmuştur. Destan niteliğine tüm Oğuzları etkilemesiyle ulaşmıştır. Hikayeler basit gözüken olaylarla başlamış ama tüm Oğuzların etkilenmesiyle sonuçlanmıştır.
Hikayelerde dersler verilmiş, halk bilgilendirilmek istenmiştir. Destanlaşmış tarih olayları anlatılmıştır. Oğuzların dini inançları belirtilmiştir, örneğin Alpler kafirlerle savaşa gitmeden evvel arı sudan abdest alıp, iki rekat namaz kılarlar. Halkın iktisadi durumu da anlatılmıştır. Oğuzların daha çok hayvancılıkla geçindiği neredeyse her hikayede görülmektedir. Yalnız, Oğuzlar’da üstünlük zengnlikle, mal mülkle olmaz. Oğuzlar’da üstülük yiğitlikle olur. Erkek gençlerin isim alabilmesi için bir yiğitlik göstermesi gerekir. Yiğitlik gösteren delikanlıya Dede Korkut isim verir. Verdiği isimler genellikle delikanlıın gösterdiği yiğitlikle alakalıdır. Mesala Boğaç Han’a ‘Boğaç’ ismi boğayı boğduğu için verilmiştir. Oğuzlar işlerini kendileri yapamazsa küçük düşerler. Üstülüklerini kaybetmemek için yardım kabul etmezler. Kazan Han’ın hikayesinde de böyle olmuş, Kazan Han çobanı, yardımını engellemek için, ağaca bağlamıştır.
Hikayelerde kadın da söz sahibidir. Kadın da hanlık edebilir. Kadın evlenirken güçlü, yiğit birini arar. Gerektiğinde kadın da savaşır fakat kadının savaşması erkeği küçük düşürür.
Destanlarda yoğunlukla ideal Oğuz Alpinin nasıl olaması gerektiği anlatılıyorsa da Alplerin başına gelen olaylardan herkese pay düşüyor. Büyüklüğün ve güçlülüğün erdem ve hünere bağlı olduğu her fırsatta belirtilmiş. Düşmana karşı savaşmak da yiğitliğin, büyüklüğün göstergesidir. Verilen dersler bu kadarla da kalmıyor. Bunların bir kısmı doğrudan devlete ve yöneticilere bir kısmı da millete verilmek istenen derslerdir
1- Devlete Verilen Öğütler;
Destanlarda genel bir ilkr şeklinde Oğuz birliğini devam ettirme fikri işlenmiştir. Bu birliği devam ettirebilmek için devlete ve devlet adamlarına;
• Ekonomik güce sahip olma,
• Hüner ve erdem sahibi olma,
• Buyruk olmanın gereği anlatılmıştır.
Destanlarda vurgulanan bu unsurlar sanırız dünya döndüğü sürece devam edecektir.
Ayrıca Alplere de şöyle öğütler veriliyor;
• Ok atmada ve yay çekmede hünerli olmak
• Düşman ile savaşta üstün gelmek
• Ülkesine sahip çıkmak
• Zengin ve eli açık olmak ( ‘Aç doyurmak, yoksul donatmak‘ şeklinde geçen halka karşı merhametli ve cömert olmak )
• Soylu olmak ve soyunu küçük düşürmemek.
2- Halka Verilen Öğütler;
Destanlarda halka alpler kadar yer verilmese de hem çoban gibi kahramanlarla hem de örnek alplerle halka da bir takım dersler verilmiş;
• Devlete sadık olmak ,
• Misafirperver olmak ,
• Dedikodu yapmamak ,
• Gönlü zengin olmak ,
• Dürüst olmak ,
• Korkak olmamak ,
• Çocuğunu iyi yetiştirmek ,
• Üstüne düşen görevi yerine getirmek ,
• Eşine sadık olmak ,
• Ana babaya hürmet etmek ...
Bunlar benim çıkarabildiklerim. Daha doğrusu sadece aklımda kalanlar. Sanırım bir tek hikayeyi enine boyuna incelesek bunlar gibi onlarca öğüt ve ders çıkar. (Bu gibi bir incelemeyi yakında yapmayı düşünüyorum , yardımlarınaza talibim!...)
Bazı öğütler de var ki, pek çoğu atasözleri gibi kalıplaşmıştır;
• Ecel vakti ermeyince can çıkmaz.
• Çıkan can geri gelmez.
• Yığılı malın mülkün olsa da nasibinden fazlasını yiyemezsin.
• Kara eşek başına gem vursan katır olmaz, hizmetçiye elbise giydirsen hanım olmaz.
Ve bunlar gibi pek çoğu doğrudan olarak mukaddimede verilmiş. Bir o kadar da hikayelerin manzum ve secili kısmlarında mevcuttur.
DEDE KORKUT DESTANLARI’NDA YER ALAN ESKİ TÜRK GELENEKLERİ
• Ad Koyma : Oğuz Türklerinde bir gencin ad alabilmesi için bir yiğitlik göstermesi gerikiyordu. Bu yiğitliği gösterdikten sonra Dede Korkut'u çağırırlardı. Dede Korkut da dua edip ona yiğitliğiyle alakalı bir isim verirdi; "... Bunun adı boz aygırlı Bamsı Beyrek olsun, adını ben verdim yaşını Allah versin."
• Toy etme ( Toplantı yapıp karar verme) : Oğuzlar mühim konularda karar vermek için toplantı yaparlardı; " Kudretli Oğuz beylerini hep çağırdılar evlerine getirdiler. Ağır misafirlik eylediler.
• Düğün : Halen devam eden bir geleneğimiz olan düğünlerde ziyafet verilir şenlik yapılırdı.
• Kız İsteme : Kız babasından veya abisinden istenirdi. Kız istemeğe büyük ve saygın kişiler giderdi. Dede Korkut Deli Karçar'dan kız kardeşini Bamsı Beyrek'e şöyle istemiştir; "Tanrını buyruğu ile peygamberin kavli ile aydan arı, güneşten güzel kız kardeşin Banu Çiçeğ'i Bamsı Beyreğe istmeğe gelmişim."
• Başlık Alma : Kız vermeye karşılık kızın ailesi başlık isterlerdi. Kitapta kız kardeşini vermek istemediği için aşırı miktarda başlık isteyen Deli Karçar anlatılmıştır.
" Deli Karçar der : Dede, kız kardeşim yoluna ben ne istersem verir misin? Dede der : Verelim dedi, görelim ne istersin? Deli Karçar der : Bin erkek deve getirin dişideve görmemiş olsun, bin de aygır getirin ki hiç kısrakla çifleşmemiş olsun, bin de koyun görmemiş koç getirin, bin de pire getirin bana dedi. Eğer bu dediğim şeyleri getirirseniz pek ala veririm"
• Sövüş Etme (Misafir İçin Hayvan Kesme ) : Oğuzlar bir misafir geldiği zaman onun için bir hayvan kesip ikramederlerdi.
• Düş Yorma : Rüyalarında gördükleri garip durumları Dede Korkut'a yorumlatıp mana çıkarırlardı.
YARARLANILAN KAYNAKLAR
• Muharrem Ergin , Dede Korkut Kitabı (Boğaziçi Yayınları , 2001)
• Orhan Şaik Gökyay , Dedem Korkud'un Kitabı (İstanul 1973)
• Ali Öztürk , Çağları İçinde Türk Detanları
• Saim Sakaoğlu, Orhan Şaik Gökyay , Dedem Korkud'un Kitabı'nın Değelendirmesi
• Dede Korkut Bilgi Şöleni , Atatürk Kültür Merkezi Bşk. Yayınları
• Meydan Larousse (5. Cilt)
• Temel Britannica (5. cilt)
• İmlâ Kılavuzu , Türk Dil Kurumu (Ankara 2000)
• Türkçe Sözlük (I-II) , Türk Dil Kurumu

0 yorum:

Dede Korkut Kimdir? Ve Hikayeleri ~ Edebiyat Öğretmenim -Edebiyat Dersi